RSS
email

Yazarlarımızın ağzından ASY // Alp

"Kolay olmayacak, elbet üzüleceğiz..."

Acaba Sezen Aksu bu sözleri yazarken, birgün bu sözlerle milyonların betonarme bir yapıyı anıp, şelale gibi gözlerle ona veda etmeye gideceğini düşünmüş müdür?

Ali Sami Yen. 1967'den bu yana, nesillerin hayatlarına yön veren, binlerce insanı kim olduklarını ayırt etmeksizin birbirlerine sarıltan, aynı anda ağlatan, aynı anda güldüren ikinci bir ev adeta.

İstanbul'dan kilometrelerce uzakta büyüyen ben ve benim gibilerin hayallerini süsleyen, her turda, her önemli maçta 'acaba?' ifadesiyle dolu gözlerle aile büyüklerimizin gözünün içine bakmamıza neden olan stad. Yıllar boyu ekranların başında bizi tezahüratlar yapmaya, içinde barındırdığı binlerce aslan yürekliyle ynı duyguları yaşamamızı sağlayan evimiz.

Üniversite hayatıyla gelen 'tribüncü' ruhu. Maç kaçırmamak için her şeyi kaçırmayı göze almak. 'Oradaydım' diyebilmek için hastalığa, derse, büyüklere, misafire meydan okumak. Rakip her kim olursa olsun, oradaki 90 dakikayı, yıllardır görmediğin yakınlarına tercih etmek. Ali Sami Yen'de tek yürek, tek bilek olmak ve takımı ateşleyen binlerce kıvılcımdan sadece biri olmak.

İlk maçım, Lucescu'nun bizi şampiyon yaptığı ve 3. yıldızı taktığımız Yimpaş Yozgatspor maçıydı. Koyu Galatasaraylı kuyumcu Hüseyin Abi, babamdan benim adıma izni kopardı ve Antalya'dan günübirlik İstanbul'a geldik. Yeni Açık'ta yaşadım ilk kez o garip duyguyu, o heyecanı. İnsanlar 3 saniye bile sussa anlam veremez gözlerle etrafıma bakıyordum "nasıl olur? burada susamazsınız, hiç susmadınız ki" dercesine. O gün şampiyonluğu aldık, 3. yıldızı taktık ve bugün...

Aradan 8 sene geçti ve bugün artık veda zamanı. Şu dört harfli 'veda' kelimesini yazarken bile içimin bu kadar acıyacağını tahmin edemezdim.
Ben çok ayrılık gördüm de, böyle acısını görmedim arkadaş!
Mabed'e doğru yola çıkmadan önce ayaklarımda bir karıncalanma var. İlk defa oraya gitmek için heyecanlanmıyorum. İlk defa 'keşke şu maç saati gelmese' diye düşünüyorum. İlk defa.. ilk defa bu kadar hüzünlü gidiyorum evimize.

Çamurlu koridorların, eski püskü koltukların, ev balkonu gibi locaların, bozuk-kötü kokulu tuvaletlerin ile sana veda ediyoruz Ali Sami Yen. Bu vedayı yıllar önce de etmiştik; ama tek bir farkla. Bu sefer geri dönüşümüz yok...

İddia ediyorum ki hiç kimse; ama HİÇ KİMSE, Cehennem'den ayrıldığına biz Galatasaray taraftarları kadar üzülemez...

Elveda...

Bookmark and Share

0 yorum: