ÜAT: Fabian Ernst
Almanlar'a karşı her zaman bir sempatim olmuştur. Gerek kusursuz işçiliklerine, gerek üst düzey teknolojilerine, gerek insanlıklarına her zaman gıpta ederim. Özellikle II. Dünya Savaşı sonrası yedikleri ambargolar ile mümkün olduğunca sanayiye yatırım yapmış ve bugünkü ultra lüks arabaların, süper sağlam beyaz eşyaların ve daha nice mekanik-elektronik alet edevatın mimarları olmuşlardır. Bunun dışında hayat düzenlerinde de genel bir disiplin dikkat çeker. Daha güneş doğmadan kalkar, yollara düşerler. Yolda korna sesi duymaz, makasa giren arabalar görmezsiniz. Herkesin kendine ve daha da önemlisi karşısındakilere saygısı vardır. Kırmızı ışıkta dururlar, sarıda geçmezler, işten kaytarmazlar, performanslarını üst düzeyde tutmaya çalışırlar vs. Elbette istisnalar vardır, bu yazıyı yazarak bütün Almanlar süper insanlardır demiyorum ancak genel olarak bu millet böyledir. Şimdi fotoğraflarda, videolarda gördüğümüz, II. Dünya Savaşı dönemine ait görüntülerde, -askeri de olsa- inanılmaz bir disiplin dikkat çeker. Misal, askeri dizilimlerde kimse 1 santimetre bile dışta kalmaz. Önden baktığınızda sadece 1 kişi görürsünüz tek kişilik bir sırada; arkada yüzlercesi daha olsa da. Bu disiplin askeri olmakla kalmayıp, genel olarak Alman halkına işlemiştir. Hayatlarını buna göre yaşarlar. Asıl değinmek istediğim konu bu değildi, evet; ancak ben konunun bu öğelerle bağlantı olduğuna inanıyorum ve hatta bu konunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Üstün Alman Teknolojisi (ÜAT), yukarıda bahsettiğim koşulların ardından Dünyaya yayılan bir söylemdir. Bu söylemi Süper Lig üzerine oturtmaya çalıştığımızda da biz futbolseverlerin aklına gelecek ilk isim eminim Fabian Ernst olur. Objektif bir gözle baktığımda, gerçekten tam bir profesyonel Fabian Ernst. Beşiktaş'ın maçlarını izleyen birisi değilim. Anca anca yapacak daha iyi bir işim olmazsa oturur izlerim. Tabi ciddi rakipler karşısında takip ederim Beşiktaş'ı, diğer Türk takımlarında da yaptığım gibi. Her neyse, izlediğim maçlarda ve görüntülerde bir şey dikkatimi çekti; o da Fabian Ernst'in ne derece bir profesyonel ve efendi bir oyuncu olduğudur. Kendisine yapılan çok sert faullerde, etse etse hakeme kart için itiraz ediyor, rakip oyuncuyla dalaşmıyor -en azından benim gördüğüm kadarıyla. Bir pozisyon vardı ki, Fenerbahçe maçındaydı sanırım, tam pas atarken rakip ayağına bastı, hakem görmedi, ya da avantaja bıraktı ama Ernst, yüzündeki acı ifadesiyle yetinip oyuna devam etti. Bu sadece bir örnek. Ernst'in genel olarak kendisine yapılan sert hareketlere tepkisiz kalması gerçekten futbolun güzel yüzü olarak nitelendirilebilecek bir davranış biçimi. Birçok örneğin üzerine dün de Antalya maçında yine benzer bir pozisyon oluştu. Bir pozisyonda top kale civarından dışarı çıktı. Ernst çizginin hemen dışında elinde topla dikilirken, Antalyaspor kalecisi Barthez, pardon Ömer, uçarak Ernst'in üzerine çıktı ve onu yere düşürdü. Ernst elinde topla nasıl bir ifadeyle bakıyorduysa, yere düştükten sonra da aynı ifadeyi korudu. Nitekim hakem iki oyuncuyu yanına çağırdığında Ernst sakin bir vaziyetteydi. Uçan adam Ömer de karttan kurtulmaya uğraştı kemküm ederek; ama olmadı tabi. Sonuç olarak benim naçizane tavsiyem, Beşiktaş camiasının Ernst gibi bir profesyonelin değerini bilmesidir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder